İkbal Gürpınar özel davetle Samsun'a Atakum'a geldi, gitti. Toplanıldı, dinlendi, alkışlandı, hatıra fotoğrafları çektirildi sonra bay bay yaptı.
Parasını cebine koydu, koşarak başka programına yelken açtı.
Bu zatı muhterem, yıllarca Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) kanalı Samanyolu'nda çalıştı. Kapatılan bir dernekleri vardı 'Kimse Yok mu' onun için özel programlar hazırladı.
Yıllarca başka yayınlarda.
FETÖ'nün Türkçe olimpiyatlarında sunuculuk dahi yapıyordu.
Toplanmasına aracılık ettiği paraların haddi hesabı yok.
Olayın kısa ve özü bir dönem FETÖ'nü içinde kabak gibi en önde yer aldı.
Hatta şöyle bir açıklaması var , "FETÖ'ye trilyonlarca lira toplanmasını sağladım'
Şöyle deniyor, 17-25 Aralık'tan sonra bağlarını kopardı.
Bana göre yersen.
Bir dönem terör örgütünün o şaşalı günlerinde ballı kaymak, her yerde kendi var. İyi de kazanmış.
Kendisi çok girişken, elinden her iş gelir, ağzı iyi laf yapar, sempatik hareketler, zeki bir bayan, başarılı vs....
Ya sonra, bu hain şebekenin foyası ortaya çıkınca, terör örgütüyle ilgili açıklamalar yapmaya başlıyor, onların hainliklerini anlatıyor.
Doğruda söylüyor, hainlik diz boyu.
Yaptığı açıklamalarla sözde aklandı, aynı tempoya yeni dönemde devam ballı kaymak.
Gürpınar'ın daha önceki bir açıklaması dikkatimi çekti.
Terör örgütünün kanalının yayın gurubu başkanı Hidayet Karaca ile yaşadıkları bir sorunu anlatıyor.
Uzun konu özeti.
Kendisine Kanal D'den iş teklifi geliyor. Hem de iyi bir rakam. O dönem paraya ihtiyacı var. Karaca'nın yanına gidip durumu anlatıyor paraya ihtiyacı olduğunu söylüyor. 'Ya maaşına zam yada ek bir yeni program' yapılmasını istiyor. Karaca'da "Size Kanal D’de başarılar diliyorum" diyerek gönderiyor.
İddiasına göre, ondan sonra kendisiyle uğraşmaya başlıyorlar. Bir tanışının vasıtasıyla terör örgütü lideri Fethullah Gülen'e durumu ilettiriyor, tekrar eski kanalına dönüyor programlara başlıyor.
Terör örgütü liderine ulaşabilecek düzeyde diyalogları var.
Daha bir çok konu ve başlık.
O dönem bitti, bu dönem başladı. Yaptı açıklamaları tertemiz program program koşuyor.
Geçmişe dair en ufak FETÖ bağlantısı olanlar hakkında hukuki işlem başlıyor, deliller toplanıyor, tutuklananlar oluyor.
Kendisi direk terör örgütü liderine ulaşabiliyor. Ne oldu aklandı mı?
Davet üzerine davet alıyor.
Samsun'a Dünya Kadınlar Günü etkinliği kapsamında geliyor. Konuşma yapıyor, kadınlara örnek profil çizecek ya, sahneye çıkıyor.
Anlatıyor anlatıyor... Çok konuya değiniyor.
Hiç özel hayatına da baktınız mı ? Kime, yaptığı hangi şeyle örnek olacak çok merak ettim.
En son, magazinlerde üçüncü eşiyle yaşadığı sorunlar boy boy yer aldı.
Tatlı diller, sempatik hareketler, kitaplar, şiirler herşeyi kamufle mi ediyor ?
Yok muydu başka davet edilip, bayanların karşısına çıkarılacak örnek bir isim ?
Bu işte nereden bakarsanız bakın bir hata var.
Dini duygular, anlatımlar, programlar, kazanımlar,alkışlar, boy göstermeler...
İnsanın içine hiç mi hiç sinmiyor.
Ne oldu, İkbal hanım büyüledi mi ?