Son dönemde ön plana çıkan en önemli unsurlardan biri şehir estetiği.
Bir çok yatırım yapılıyor, düzenlemeler gerçekleşiyor şehirlerin tarihi ve kültürel dokusu, mimari yapısıyla bütünleşerek gelişiyor.
Kent kimliği kazandırılmaya çalışılıyor.
Hani imreniyoruz ya, sürekli bizim kuyumuzu kazan Avrupa’daki ne bilim ABD’ki o muntazam kent yapılaşmalarına veya sokaklarına, caddelerine.
Tamam işte onun daha iyisi şuan şehirlerde yapılıyor, yapılmaya çalışılıyor.
Yılların getirdiği çarpık yapılaşmalar sonlandırılmaya, nefes alan imreniler şehirler, tarihi dokuyla birleştirilerek yeniden oluşturulması için kafa patlatılıyor.
Bu yönde ciddi bir çalışmalar hem merkezi hem de yerel yönetimler bünyesinde gerçekleştiriliyor.
Yılların getirdiği o kötü görüntüler giderilmeye çalışılıyor.
Sorun var ama nerede.
Biz imreniyoruz, daha iyisi yapılmaya çalışılıyor sokaklara çöpleri atıyoruz, evimizin dışı sıvasız, boyasız bakmıyoruz.
Çuvalı, lastiği, molozları, plastikleri, çöpleri, hurdaları sokağa atıyoruz, iş yerimizin önüne yığıyoruz.
Yıkık harabe binalar, iş yerleri öylece duruyor.
Hep bekliyoruz, birileri bir şeyler yapsın diye.
Sadece bekliyoruz.
Yapılıyor, zaman geçiyor sahip çıkmayıp eski haline dönüyor.
Sonra televizyonun karşısına geçip, ‘vay be adamlar nasıl yapmış tertemiz baksanıza’ diyoruz.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, mobilya fuarı açılışında önemli bir konuşma yaptı.
Benimde dikkatimi çekti.
Konuyla bağlantılı, görsel ve çevresel kirlilik.
Sanayi bölgelerine milyonları bulan yatırımlar yapılmasına rağmen yaşanan kirlilik sorununa değiniyor. O sıkıntı şehrin her bir noktasında da ortaya çıkıyor.
19 Mayıs, örnek ve organize sanayi bölgesi ile Tekkeköy arasındaki güzergaha dikkat çekiyor.
Sanayi bölgelerine o kadar alt yapı yatırımı yapılmasına rağmen kapının önünde duran çürümüş araçlar, hurdalar, inşaat molozları, işyerlerinin sonra lazım olur diye yıllardık sakladıkları atıklar, yıkılmış, dökülmüş, sıvasız boyasız binalar boy gösteriyor.
Başkan Yılmaz, ‘Bu çirkinlik bize yakışmıyor, Samsun’a hak etmediği şekilde itibar kaybettiriyor, hepimiz tepki gösterilim, gidermeye çalışalım’ diyor ve vatandaşlardan da destek istiyor, ‘İlkadım, örnek ve organize sanayinin içini, raylı sistem güzergahının etrafını gezsinler. Her türlü çirkinlik için sosyal medyayı kullanarak, çirkinlikleri yapanları kamuoyunun önüne atsınlar’ diyor.
Yani ‘Şehir için el ele verelim, hep birlikte sahip çıkalım, çıkmayanlara tepki gösterelim’ diyor.
Şehir merkezi ve Tekkeköy arasındaki güzergah çok gelişti. Spor salonları, fuar kongre merkezi, stadyum yapıldı. Hafif Raylı Sistem Tekkeköy’e kadar uzatıldı, milyonlarca yatırım gerçekleşti, gerçekleşiyor ama görsel kirliliğin önüne geçilemedi.
Neden ?
Hala kimse evinin önünü temiz tutmak için çalışmıyor.
Şehir hepimizin ise bu çağrıya kulak vermeliyiz.
Bu şehirde yaşıyor, çocuklarımızı büyütüyor, ekmeğini yiyorsak sahip çıkmamız gerekli.
Şehrimizi tüm çirkinliklerden devlet, halk el ele vererek kurtarmalıyız.
Başkan Yılmaz, çağrıyı yaptı, her türlü destek sözünü de verdi.
Sıra şimdi, herkesin üzerine düşeni yaparak o kirliliğe son vermesinde.
Toplumsal duyarlılık.