AK Parti Yerel Yönetimler Başkanlığı Şanlıurfa'da Yerel Yönetimler Başkanlığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirdi.
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van olmak üzere 14 şehirden gelen 110 belediye başkanı katıldı. 3 gün sürecek toplantıda yerel yönetimlere yönelik önemli bilgiler aktarıldı, bir çok konu başlığında eğitimler verildi.
6 bölgede devam edecek toplantıların ikinci bölümü olan Şanlıurfa programına bir çok önemli konuşmacı katıldı. AK Parti Yerel Yönetimler Başkan yardımcılarının da tam kadro yer aldığı programda belediyecilik alanında isim yapmış ve kendini kanıtlamış önceki dönem belediye başkanları bilgi birikimi ve tecrübelerini paylaştı.
"Tecrübe Paylaşımı" konu başlığı altında sunum yapan AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, şehirlerin yaşayan organizmanlar olduğunu, ne kadar tanınılırsa ya da hakkında ne kadar bilgiye dayalı fikir sahibi olunulursa geleceğinin yönlendirilebileceğini ve sorunlarının algılanacağını söyledi.
Şehirlerin tarihinde de tıpkı insanların hayatında olduğu gibi iyi ve kötü günleri olduğunu anımsatan Yılmaz, "Bazı zaman bir şehir ve onunla birlikte yaşayanlar mutludur, zaman zaman mutsuzdur. Şehrin varlığı yüz yıllar, bin yıllar boyunca sürdüğü için yaşadığı değişimleri bir insan ömründe algılamak zordur. Bu değişimlere en az 30-40 yıllık periyotlar halinde bakmak gerekmektedir. Kentleşme kavramı salt bir nüfus hareketi, bir arsa ya da konut üretme biçimi değildir. Birbirinden farklı girdileri kendi bünyesinde barındırmaktadır. Kent sosyolojiden ekonomiye, mimariden arkeolojiye, antropolojiden etnografyaya, coğrafyadan tarihe birçok disiplinin ortak konusu olmuştur." diye konuştu."İNSANLARINDA KALPLERİ İMAR EDİLMELİDİR""İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder" sözünü anımsatan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti; "Şehir sadece taştan, topraktan, betondan ibaret bir yapı değildir. Orada yaşayanların kalplerinin de imar edilmesi gerekmektedir. Şehir insanın aynasıdır, insan da şehrin aynasıdır. Bir yönetici nasılsa şehirlerimizde öyle olur. Şehirlerimiz nasılsa yöneticilerde öyle olur. Bunun için tüm güzellikleri şehre yansıtmak, gönlümüzde olanı şehirle buluşturmamız gerekmektedir. İnsana bakarak bir şehri tahayyül etmek, onu tanımak, onun şifrelerini çözmek mümkündür. Bunun için şehirlerimizle bir bütün, özdeş olmak, kendimizin bir parçası görerek hizmetlerimizi bu doğrultuda, içten, samimi, gönüllere dokunarak, kucaklaşarak yapmak zorundayız." "HİZMET VE GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ"Hizmet ve gönül belediyeciliği kavramları üzerinde duran Yılmaz, bu iki kavramın artık vazgeçilmez olduğunu ve ikisini de harmanlamak gerektiğini ifade etti.
"Gönül belediyeciliği vatandaşa dokunabilmektir." vurgusu yapan Yılmaz, "Normal belediyecilik hizmetlerini yaparken halkın sevincini ve mutluluğunu, hüznü ve kederi de paylaşılmalıdır. Gönül belediyeciliği, ihtiyaç olduğunda halkın yanında olabilmektir. Belediyenin kapısı çalındığında gülen bir yüz, sıcaktan bir karşılama, kucaklama, saygı ve sevgiyi görebilmektir. Şu unutulmamalıdır; Gönüllere girilmeden hangi belediye hizmetleri yapılırsa yapılsın halkın gözünde bir kıymeti yoktur. Sevgi ve gönül bağlamında halkla kucaklaşma, fiziki uygulamada ise en iyi hizmet hayata geçirilmelidir." dedi."BELEDİYE BAŞKANI ANNE-BABA GİBİDİR"Belediye başkanlığı hakkında düşüncelerini örneklerle aktaran Yılmaz, "Belediye başkanlığı bir evin annesi, babası olmak gibidir. Her şeyi düşünmek, ilgilenmek, sorumluluk almak, yerine getirmek zorundasınız. Köklü bir devletin verdiği onurla güçle durmak, bir annenin babanın şefkatiyle hareket etmek, Hz. Ömer adaletini benimser, geleceğe umutla koşan bir genç gibi olmak zorundayız. İnsanlar bizi tanıyor. Her hareketiniz, davranışınız görünür haldedir. Vatandaşla iyi ilişki kurabilecek, hakkında herhangi bir şaibe olmayan, temiz ve düzgün ahlaklı, çalışkan olmalıyız. Ailesiyle, çevresiyle ilişkileri iyi olan, toplumun her kesimine dokunabilen, hayvanlarla ve doğayla ilgilenebilen, çevreyi önemseyen sadece hizmet anlamında değil medeniyet ve kültür anlamında da şehre bir şeyler katabilecek özellikler geliştirmeliyiz. Bunu başarabilirsek hem insani yönden kendimiz kazanmış oluruz hem de şehir kazanır, halk kazanır, siyaset kazanır birlikte Türkiye kazanır."Yılmaz, belediye hizmetleri konusunda da bir çok teknik bilgiyi belediye başkanlarına aktardı.
AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’nin başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya Adıyaman, Batman, Bitlis, Diyarbakır, Gaziantep, Hakkari, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Van olmak üzere 14 şehirden gelen 110 belediye başkanı katıldı. 3 gün sürecek toplantıda yerel yönetimlere yönelik önemli bilgiler aktarıldı, bir çok konu başlığında eğitimler verildi.
6 bölgede devam edecek toplantıların ikinci bölümü olan Şanlıurfa programına bir çok önemli konuşmacı katıldı. AK Parti Yerel Yönetimler Başkan yardımcılarının da tam kadro yer aldığı programda belediyecilik alanında isim yapmış ve kendini kanıtlamış önceki dönem belediye başkanları bilgi birikimi ve tecrübelerini paylaştı.
"Tecrübe Paylaşımı" konu başlığı altında sunum yapan AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, şehirlerin yaşayan organizmanlar olduğunu, ne kadar tanınılırsa ya da hakkında ne kadar bilgiye dayalı fikir sahibi olunulursa geleceğinin yönlendirilebileceğini ve sorunlarının algılanacağını söyledi.
Şehirlerin tarihinde de tıpkı insanların hayatında olduğu gibi iyi ve kötü günleri olduğunu anımsatan Yılmaz, "Bazı zaman bir şehir ve onunla birlikte yaşayanlar mutludur, zaman zaman mutsuzdur. Şehrin varlığı yüz yıllar, bin yıllar boyunca sürdüğü için yaşadığı değişimleri bir insan ömründe algılamak zordur. Bu değişimlere en az 30-40 yıllık periyotlar halinde bakmak gerekmektedir. Kentleşme kavramı salt bir nüfus hareketi, bir arsa ya da konut üretme biçimi değildir. Birbirinden farklı girdileri kendi bünyesinde barındırmaktadır. Kent sosyolojiden ekonomiye, mimariden arkeolojiye, antropolojiden etnografyaya, coğrafyadan tarihe birçok disiplinin ortak konusu olmuştur." diye konuştu."İNSANLARINDA KALPLERİ İMAR EDİLMELİDİR""İnsan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder" sözünü anımsatan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti; "Şehir sadece taştan, topraktan, betondan ibaret bir yapı değildir. Orada yaşayanların kalplerinin de imar edilmesi gerekmektedir. Şehir insanın aynasıdır, insan da şehrin aynasıdır. Bir yönetici nasılsa şehirlerimizde öyle olur. Şehirlerimiz nasılsa yöneticilerde öyle olur. Bunun için tüm güzellikleri şehre yansıtmak, gönlümüzde olanı şehirle buluşturmamız gerekmektedir. İnsana bakarak bir şehri tahayyül etmek, onu tanımak, onun şifrelerini çözmek mümkündür. Bunun için şehirlerimizle bir bütün, özdeş olmak, kendimizin bir parçası görerek hizmetlerimizi bu doğrultuda, içten, samimi, gönüllere dokunarak, kucaklaşarak yapmak zorundayız." "HİZMET VE GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ"Hizmet ve gönül belediyeciliği kavramları üzerinde duran Yılmaz, bu iki kavramın artık vazgeçilmez olduğunu ve ikisini de harmanlamak gerektiğini ifade etti.
"Gönül belediyeciliği vatandaşa dokunabilmektir." vurgusu yapan Yılmaz, "Normal belediyecilik hizmetlerini yaparken halkın sevincini ve mutluluğunu, hüznü ve kederi de paylaşılmalıdır. Gönül belediyeciliği, ihtiyaç olduğunda halkın yanında olabilmektir. Belediyenin kapısı çalındığında gülen bir yüz, sıcaktan bir karşılama, kucaklama, saygı ve sevgiyi görebilmektir. Şu unutulmamalıdır; Gönüllere girilmeden hangi belediye hizmetleri yapılırsa yapılsın halkın gözünde bir kıymeti yoktur. Sevgi ve gönül bağlamında halkla kucaklaşma, fiziki uygulamada ise en iyi hizmet hayata geçirilmelidir." dedi."BELEDİYE BAŞKANI ANNE-BABA GİBİDİR"Belediye başkanlığı hakkında düşüncelerini örneklerle aktaran Yılmaz, "Belediye başkanlığı bir evin annesi, babası olmak gibidir. Her şeyi düşünmek, ilgilenmek, sorumluluk almak, yerine getirmek zorundasınız. Köklü bir devletin verdiği onurla güçle durmak, bir annenin babanın şefkatiyle hareket etmek, Hz. Ömer adaletini benimser, geleceğe umutla koşan bir genç gibi olmak zorundayız. İnsanlar bizi tanıyor. Her hareketiniz, davranışınız görünür haldedir. Vatandaşla iyi ilişki kurabilecek, hakkında herhangi bir şaibe olmayan, temiz ve düzgün ahlaklı, çalışkan olmalıyız. Ailesiyle, çevresiyle ilişkileri iyi olan, toplumun her kesimine dokunabilen, hayvanlarla ve doğayla ilgilenebilen, çevreyi önemseyen sadece hizmet anlamında değil medeniyet ve kültür anlamında da şehre bir şeyler katabilecek özellikler geliştirmeliyiz. Bunu başarabilirsek hem insani yönden kendimiz kazanmış oluruz hem de şehir kazanır, halk kazanır, siyaset kazanır birlikte Türkiye kazanır."Yılmaz, belediye hizmetleri konusunda da bir çok teknik bilgiyi belediye başkanlarına aktardı.