Türkiye'de bir çok insan çaysız gün geçirmiyor. Sabah öğlen akşam her vakit çay Türk insanının vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.Misafirlikte, ziyarette, sohbetlerde her ortamda çay ikramı hemen yapılıyor. Türkiye ve çay arasında artık birbiriyle kopmaz bir bağ bulunurken, çayın demlemek ve tadına varmakta alışkanlık kadar önemli. Çay ve Türk insanı birbirine bağlı durumda.Peki En İyi Çay Nasıl Demlenir?Çay suyu olarak temiz, yumuşak ve arıtılmış su kullanın.Uygun ortamlarda saklanmış kaliteli çayları tercih edin.Çayın tadını tam olarak alabilmek için porselen demlik kullanın.Çay suyunu çaydanlıkta kaynatırken içi boş demliği de üzerine koyarak ısıtın.Su kaynadıktan hemen sonra ocağın altını kapatın veya çaydanlığı ateşten uzaklaştırın.Suyun fokurdaması tamamen bittiğinde ideal demleme ısısı ortaya çıkacak.Çayı demlerken suyu yüksek mesafeden hava ile temas edecek şekilde çayın üzerine dökün.Çayı demledikten sonra demliği çaydanlığın üzerine bırakın ve kısık ateşte 15-18 dakika bekletin.Çayın demlenme süreci önemli.Aroması zengin lezzetli bir çay keyfi için çayınızı kesinlikle kaynatmayın ve demlendikten sonra30-35 dakika içinde mutlaka tüketin.
Çayın Tarihi nedir ?Çayın 5 bin yıllık bir tarihi bulunmaktadır. Çay tarihinde yaygın inanışlardan biri büyük Çin İmparatoru Shen Nung'ın yaşadığı dönem ele alınır.Efsaneye göre imparatorun yardımcılarından biri bahçede su kaynatırken içine bir yaprak düşer. Bu sırada suya düşen yaprağın yaydığı o güzel koku imparatoru etkiler. İmparator yayılan güzel kokunun ne olduğunu merak eder tatmak ister. Tadar ve çok hoşuna gider içilmeye başlanır.Çay hakkında ilk geniş çaplı araştırma M.S. 733-804 yılları arasında yaşayan Lu Yu tarafından yapılmıştır. Çay Kitabı adındaki eserinde Yu, üretim, tüketim hakkında kapsamlı bilgiler vermektedir.Avrupa'nın bu gizemli tat ile buluşması da 17. yüzyılda gerçekleşmiştir. İngilizler, sağlık ve zindelik kaynağı olan bu sıcak içeceği o kadar çok beğenmişler ki, bunu bir yaşam tarzı haline getirmişlerdir. 18. yüzyıldan bu yana dünyanın en büyük çay yetiştirilen bölgesi olarak kabul edilmiş Assam ve Seylan Adası'nda büyük çay bahçeleri oluşturmuşlardır.Türkiye'nin 1787 yılında çayla tanışmıştır. Japonya'dan geliştirilen çay tohumlarının ekilmesiyle üretim başlamıştır. Bursa civarında gerçekleşen ilk ekim sonrasında iklim şartlarının olumsuzluğu nedeniyle netice alınamamıştır. Ancak dönemin Halkalı Ziraat Mektebi Alisi Müdür Vekili ve Botanikçi olan Ali Rıza Erten'in yaptığı çalışmalar ile 16 Şubat 1924 tarihinde Rize'de çay yetiştirilmesi için meclisten onay alınmış ekim başlamıştır. Kararla birlikte Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin görevlendirilmiştir. Böylece çay üretimimizin temelleri bu şekilde Türkiye'de atılmıştır. 1947'de kurulan ilk fabrika sayesinde de çay üretimimiz daha da hız kazanmıştır.Türk insanının çay ile buluşması diğer ülkelere kıyasla geçte olsa bile günümüzde yaygın bir kullanım haline gelmiştir.
Çayın Tarihi nedir ?Çayın 5 bin yıllık bir tarihi bulunmaktadır. Çay tarihinde yaygın inanışlardan biri büyük Çin İmparatoru Shen Nung'ın yaşadığı dönem ele alınır.Efsaneye göre imparatorun yardımcılarından biri bahçede su kaynatırken içine bir yaprak düşer. Bu sırada suya düşen yaprağın yaydığı o güzel koku imparatoru etkiler. İmparator yayılan güzel kokunun ne olduğunu merak eder tatmak ister. Tadar ve çok hoşuna gider içilmeye başlanır.Çay hakkında ilk geniş çaplı araştırma M.S. 733-804 yılları arasında yaşayan Lu Yu tarafından yapılmıştır. Çay Kitabı adındaki eserinde Yu, üretim, tüketim hakkında kapsamlı bilgiler vermektedir.Avrupa'nın bu gizemli tat ile buluşması da 17. yüzyılda gerçekleşmiştir. İngilizler, sağlık ve zindelik kaynağı olan bu sıcak içeceği o kadar çok beğenmişler ki, bunu bir yaşam tarzı haline getirmişlerdir. 18. yüzyıldan bu yana dünyanın en büyük çay yetiştirilen bölgesi olarak kabul edilmiş Assam ve Seylan Adası'nda büyük çay bahçeleri oluşturmuşlardır.Türkiye'nin 1787 yılında çayla tanışmıştır. Japonya'dan geliştirilen çay tohumlarının ekilmesiyle üretim başlamıştır. Bursa civarında gerçekleşen ilk ekim sonrasında iklim şartlarının olumsuzluğu nedeniyle netice alınamamıştır. Ancak dönemin Halkalı Ziraat Mektebi Alisi Müdür Vekili ve Botanikçi olan Ali Rıza Erten'in yaptığı çalışmalar ile 16 Şubat 1924 tarihinde Rize'de çay yetiştirilmesi için meclisten onay alınmış ekim başlamıştır. Kararla birlikte Ziraat Umum Müfettişi Zihni Derin görevlendirilmiştir. Böylece çay üretimimizin temelleri bu şekilde Türkiye'de atılmıştır. 1947'de kurulan ilk fabrika sayesinde de çay üretimimiz daha da hız kazanmıştır.Türk insanının çay ile buluşması diğer ülkelere kıyasla geçte olsa bile günümüzde yaygın bir kullanım haline gelmiştir. 
