22 Mart Dünya Su Günü, DSİ Samsun Bölge Müdürlüğü’nün
düzenlendiği bir program ile kutlandı.
DSİ Konferans
Salonu'nda düzenlenen tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın
okunmasıyla başladı. DSİ’nin çalışmaları hakkında sinevizyon gösterisi ardından
kürsüye gelen DSİ Bölge 7. Bölge Müdürü Ahmet Kanık ve Samsun Meteoroloji Bölge
Müdürü Yücel Yüce'nin konuşmalarının ardından katılımcılara hitap eden Samsun
Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Büyükşehir olarak Samsun'umuzun
dünya standartlarında, kaliteli su kullanması için büyük bir gayret
içerisindeyiz” dedi ve yıllar sonra Samsun'un nasıl içme suyuna kavuştuğunu ilk
kez duygu dolu sözlerle anlattı.
SUSUZLUK ÇEKEN SAMSUN İÇME SUYUNA NASIL KAVUŞTU?
Çakmak Barajı'ndan önce Samsun'un su ihtiyacı Dereler olarak
adlandırılan yerden Mert Irmağının yanındaki su pompaları ile karşılanıyordu
diyerek Çakmak Barajı'ndan Samsun'a su getirilmesi ile ilgili dönemin Valisi
Şinasi Kuş ve Büyükşehir Belediye Başkanı Muzaffer Önder ile olan anısını
anlatan Başkan Yılmaz," O dönemlerde ben Karayolları Bölge Müdürü idim.
Beni çağırıp yaptıkları toplantıda dediler ki biz barajı bitirdik. Arıtma
tesisini de bitirdik. Tekkeköy açıklarından sonra Derbent'i geçemiyoruz.
Karayolları bizi buradan geçirmiyor. Sen Karayolları Bölge Müdürüsün bizi
buradan geçireceksin. Bu işi halledeceksin dediler. Çok şaşırdım. Her şey bitti
Samsun'un su ihtiyacının karşılanması bir bana mı kaldı dedim. Hiç unutmuyorum.
Peki ben hayır dersem ne olacak diye sorduğumda Samsun susuz kalacak içme
suyuna kavuşamayacak dediler. Hayır dediğimizde boruları geçirecek bir
alternatif daha vardı ancak yapılması en az iki sene süren bir işti. Yani 2
sene Samsun susuz kalacaktı. Bende olayı Genel Müdürümüze ilettim ve Genel
Müdürümüz de aklını mantığını kullan ve kurulacak olan çelik boruların yarın
patlaması durumunda yolu tehdit etmeyecek şekilde beton zırhları da yaptırarak
buradan geçmeleri ile ilgili olaya müsaade etmek zorundaysan müsade et dedi.
Hemen o haberden sonra rahmetli valimiz Şinasi Kuş beyi ve Allah rahmet
eylesin Muzaffer ağabeyi arayarak aldım
müsaadeyi dedim. Hiç unutmuyorum hayatımda en mutlu uyuduğum gecelerden
birisiydi o. Samsun'un çok önemli bir meselesinin çözümü bana nasip
olmuştu"dedi.
BİR BARDAK PİS SU BİLE DENİZE GİTMİYOR
6 sene sonrasında belediye başkanı olduğunda ilk iş olarak
atık su arıtma tesisi yapmalıyız diyerek işe başladığını da belirten Yılmaz, "O
dönem maalesef Samsun'da atık su arıtma tesisi yoktu. Samsun'un bütün atıkları
şehrin içindeki limanın içine akıyordu. Hatta denizin içinde foseptik
adacıkları oluşmuştu. Dış ülkelerde bir yere gittiğimizde hemen atık suyunuz
nereye akıyor diyerek bizleri geri ülke ve şehir statüsünde görüyorlardı. Atık
su arıtma tesisi olmalıydı başka yolu çaresi yoktu. Ve uzun uğraşlar sonucu 105
bin metreküp kapasiteli ileri biyolojik arıtma tesisini Samsun'a kazandırdık.
Şu anda bir dirhem bir kaşık dolu pis su bile denize gitmiyor. Bu gurur verici
bir şey. Üniversite altından itibaren Çarşamba'ya kadar olan bu sahilde hiçbir yerden
küçük bir bardak dolusu dahi pis su denize gitmiyor. 35 milyon Euroluk yatırım
olan atık su arıtma tesisi ile birlikte Samsun limanımız da temizlendi. İçi
foseptik çukuru haline gelmiş olan Samsun Limanının içi tertemiz oldu ve
sahillerimizin temizliği sayesinde şehrimiz Mavi bayrağına kavuştu. Rabbime
şükürler olsun. Bununla kalmadık ve bütün Atakum sahilleri için Mavi Bayrak'a
talep olduk. Olur ya denizimizi kirletecek bir şeyle karşılaşırsınız lütfen
bunu bize bildirin. Birlikte sahip çıkalım suyumuza denizimize. Çünkü suyumuzun
da denizimizin de kirlenmesini asla istemiyoruz. Suyu içiyorsak vücut bunu
atıyor. İçtiğimizin temizliğine nasıl ihtiyaç varsa attığımızı da içtiğimiz
suyun seviyesinde temizleyerek tabiata atmamız bilincini hepimiz taşımamız
lazım." diye konuştu.
ŞEHRİN BATISI VE TÜM İLÇELER DE ATIK SU ARITMA TESİSLERİNE
KAVUŞUYOR
Altınkum, Çatalçam ve Taflan bölgelerinde yapılan atık su
arıtma tesisinden de bahseden Başkan Yılmaz, "Oralarda herkes kirli suyu
evinin arkasındaki foseptiğe veriyordu. Şimdi o kirli suları topladık.
Altınkum, Çatalçam ve Taflan'ın altına bir kanalizasyon sistemi kurduk. Derin
deniz deşarj sistemimiz de hazr ama henüze denize vermedik. Sadece Altınkum, Çatalçam
ve Taflan için yapacağımız bir arıtma tesisini 30 milyon TL'ye ihale ettik. Artık
o bölgenin suları yukarıya basılacak ve arıtılarak Çatalçam açıklarında bir
derin deniz deşarjı ile denizin altına temiz bir su kalitesinde atıklar
atılacak. Şehrimizin batı tarafındaki atık su sorunu da çözülmüş olacak. Aynı
şekilde ilçelerimizde de atık su arıtma tesisi olmayan yerlerde işe koyulduk.
Atık su arıtma tesisi olmayan 19 Mayıs,Yakakent,
Vezirköprü, Çarşamba, Salıpazarı, Kavak ve Ladik'e
önümüzdeki iki sene içerisinde bu tesisleri kazandıracağız. Bu işleri
bitirdiğimizde de şöyle elimi kaldıracağım ve var mı bana yan bakan diyeceğim.
Böylece ben içme suyunu da hallettim ve tükettiğim atık suyu da tertemiz bir
şekilde doğal ortamına geri veriyorum diyebilen Türkiye'deki iller arasında ilk
ona girmiş olacağız. Ben bu olayı çok önemsiyorum. Çünkü içiyorsak kirletiyoruz
ve kirlettiğimizi de arıtıp yeniden doğal ortama vermek zorundayız"
ifadelerini kullandı.
Program etkinlik kapsamında düzenlenen resim ve kompozisyon
yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediyelerinin verilmesiyle son buldu.