Sağlık Bakanlığı kanser haftası nedeniyle, önemli uyarılarda bulundu Türkiye’de kanser vakaları hakkında bilgi verdi.
Kanserin dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi ve toplumlarda önemli bir sosyoekonomik yük ile bireylerde de maddi ve manevi kayıplara yol açtığına dikkat çekildi.
Kanserin önemli bir kısmının önlenebilir olduğuna dikkat çekilirken, Türkiye’de her bir yıl içinde yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulduğu açıklandı.Kanser görülme vakaları hakkında bakanlık şu bilgileri verdi, “Kadınlarda en sık görülen meme kanseri, her 4 kadın kanserinden birisi olmaya devam etmektedir. Bir yıl içinde toplam 17 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konulmuştur. Çocukluk çağı kanserlerinde ise lösemi en sık görülen kanser türüdür. Gençlerde ise 15-24 yaş grubu erkeklerde testis kanseri, kadınlarda ise tiroid kanseri ilk sıralarda yer almaktadır” bilgisi verildi.
Kanserin yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çevresel faktörler arasında da tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır. Dünyada her geçen gün daha fazla insan tütün ve tütün mamullerine, hareketsiz yaşam tarzına ve yanlış beslenme gibi kanserin en önemli risk faktörlerine maruz kalmaktadır. Küresel olarak tütün kullanımı hala en önemli risk faktörü olup, her yıl 5 milyon kanser ölümünün ve tüm kanser ölümlerinin yüzde 22’sinin sorumlusudur” denildi.ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR“Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını arttırmaktadır” naktasına dikkat çeken Bakanlık, “Bu nedenle, kanserde erken tanı programları toplumun, sağlık çalışanlarının ve politika oluşturucularının bilgisini arttırmayı hedeflemeli, erken tanı olanakları hakkındaki farkındalığı arttırmalıdır. Ülkemizde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Bir tarama programının başarıya ulaşabilmesi için toplum tabanlı olması ve hedef nüfusun yüzde 70’ni kapsaması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuş olup hâlihazırda ülkemizde 208 adet KETEM mevcuttur. Yeni KETEM’ler olabildiğince hastane dışında ulaşımı daha kolay Sağlıklı Yaşam Merkezi şeklinde planlanmakta olup tarama oranlarımız yeni açılan KETEM’lerle birlikte giderek artmaktadır.” bilgisi verildi.
Kanserin dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemi ve toplumlarda önemli bir sosyoekonomik yük ile bireylerde de maddi ve manevi kayıplara yol açtığına dikkat çekildi.
Kanserin önemli bir kısmının önlenebilir olduğuna dikkat çekilirken, Türkiye’de her bir yıl içinde yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulduğu açıklandı.Kanser görülme vakaları hakkında bakanlık şu bilgileri verdi, “Kadınlarda en sık görülen meme kanseri, her 4 kadın kanserinden birisi olmaya devam etmektedir. Bir yıl içinde toplam 17 binden fazla kadına meme kanseri teşhisi konulmuştur. Çocukluk çağı kanserlerinde ise lösemi en sık görülen kanser türüdür. Gençlerde ise 15-24 yaş grubu erkeklerde testis kanseri, kadınlarda ise tiroid kanseri ilk sıralarda yer almaktadır” bilgisi verildi.
Kanserin yüzde 90 çevresel, yüzde 10 oranında ise genetik faktörlere bağlı olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Çevresel faktörler arasında da tütün, alkol, obezite ve enfeksiyonlar ilk sıralarda yer almaktadır. Dünyada her geçen gün daha fazla insan tütün ve tütün mamullerine, hareketsiz yaşam tarzına ve yanlış beslenme gibi kanserin en önemli risk faktörlerine maruz kalmaktadır. Küresel olarak tütün kullanımı hala en önemli risk faktörü olup, her yıl 5 milyon kanser ölümünün ve tüm kanser ölümlerinin yüzde 22’sinin sorumlusudur” denildi.ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR“Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını arttırmaktadır” naktasına dikkat çeken Bakanlık, “Bu nedenle, kanserde erken tanı programları toplumun, sağlık çalışanlarının ve politika oluşturucularının bilgisini arttırmayı hedeflemeli, erken tanı olanakları hakkındaki farkındalığı arttırmalıdır. Ülkemizde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir. Bir tarama programının başarıya ulaşabilmesi için toplum tabanlı olması ve hedef nüfusun yüzde 70’ni kapsaması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığımızın “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile toplum tabanlı kanser taramalarına yönelik, ülke genelinde Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) kurulmuş olup hâlihazırda ülkemizde 208 adet KETEM mevcuttur. Yeni KETEM’ler olabildiğince hastane dışında ulaşımı daha kolay Sağlıklı Yaşam Merkezi şeklinde planlanmakta olup tarama oranlarımız yeni açılan KETEM’lerle birlikte giderek artmaktadır.” bilgisi verildi.