Bu yazıyı size bir anne olarak yazıyorum. Malumunuz hepimizin çocukları var. Onların geleceği için her türlü fedakarlığı her türlü meşakkati yükleniyoruz. Yeter ki, evlatlarımız onurlu şerefli, vatanını milletini seven hayırlı evlatlar olsun diye...İllaki hatalarımız eksiklerimiz olacaktır, insanız sonuçta. Burada devreye okul ve öğretenler devreye giriyor. Çocuklarımızı gözü kapalı güven içinde hiç tereddüt etmeden ellerine sunduğumuz insanlar....
Eğitim sistemi her dönemde farklılıklar gösteriyor. Müfredatlar sürekli değişiyor, öğretmenlerimizde bu hızı yakalamaya çalışıyor mutlaka işleri çok zor.. Onlarda hem anne hem baba ama maalesef her meslekte olduğu gibi bu kutsal görevi hazmedemeyenler, bulunduğu konumu taşıyamayan insancıklarda var. Anlatacaklarım bizzat dinlediklerim, yaşananlar. Devamsızlıktan kalan bir öğrenci ve velisinin hatayla başlayan ve düzeltmeye çalıştığı bir durum.
Eğitimde eşitlik deniliyor, paralı okullarda aman müşteri kaybetmeyelim diye, 10 puanlık yazılı kağıdına dahi 70 verildiğini duyuyoruz. Her türlü saygısızlığa, şımarıklığa göz yumuluyor, canları istediğinde rapor alıp veya almayanlara devamsızlıkta dahi ses çıkartılmıyor. Her türlü mazereti sözlü kabul edip ona eğitim hakkı sunuluyor. Başka bir tablo ise devlet okulunda yaşanıyor. Devlet okulunda aman çocuk hata yapmasın, çocuk okulda öğretmenin, evde bizlerin gözetiminde olandır. Devamsızlık çizelgesi hazırlayıp 'yok raporlu, yok raporsuz' diye bir uygulama ile süre dolunca hemen sınıfta bırakılıyor ve okuldan atılıyor. Kısacası özel okulda her türlü tolerans var. Sırf paralı değil de devlet okulunda olduğu için bizlerin sizlerin çocuğuna kapıyı gösteriyorlar. Güzel bir sistem. Özel okulda da tek fark parayı vermeyince tüm iyi ilişkiler sona eriyor. Nerede kaldı eşitlik ? Nerede kaldı şimdi sizin 'eğitim şart' diye bağıran eğitmenliğiniz..
Devamsızlıktan sınıfta kalan bir öğrenicin ve ailesinin yaşadığı bunlar. Çocuk günlerce okula gitmemiş öğretmeni arayıp çocuk okula gelmiyor denmemiş, veli takip etmemiş vesaire olan olmuş. Olmuşta aklıma takıldı, hiç bir ilgili öğretmen aramaz mı ? Çocuk nerede. Sonra başka okullar aranır koşuşturulur çözüm bulunmaya çalışılır. Gittikleri okullarda idarecilerin tavırları ise aileyi çileden çıkartır. Her hangi bir okulda ne görevinde olursanız olun ..Siz bir eğitmen bir öğretmen olarak 'Biz bu sene başından beri su kadar öğrenci attık' diye de bunu matah bir şekilde anlatmak hiç doğru değil. Bir çok veli bu tür durumlarla karşılaşmıştır. Odasına gittiğiniz bir idareci veliye sanki azılı bir suçlu gibi davranıp hem veliyi hem öğrenciyi rencide etmeye çalışır. İyi öğretmenleri baş tacı yaparak söylüyorum. 'Zaten sınıfta kaldın ..Şimdi git seneye gel bu süreçte de ne yaparsan yap' deme hakkı yok. Siz o çocuğun tüm geleceğiyle oynuyorsunuz ..
Evet öğrencide sütten cıkmış ak kaşık demiyorum, hatalı devamsızlık yapmış ama madem adalet var madem eşitlik var da, bu neden herkes için yok... Devamsızlık doldu hadi güle güle, şu kadar rapor bu kadar gün hadi güle güle. Özel okulda okuyan öğrenciye neden genelde denmiyor. Devamsızlık durumuna başka bir düzenleme getirilebilir. Yada bir öğretmen bunu bizzat takip etsin de bir alo desin... Bu sebepten okul dışında kalan küçük yaştaki bir öğrenci ne yapabilir. Üniversite mezunlarının bile iş arayıp zor bulduğu veya bulamadığı bir ülkede bu çocuklar ne yapacak sorarım.. Elinizi vicdanınıza koyup bir düşünün ..Siz bir öğretmen olarak karşınıza çaresizlik içinde gelen veliye ve öğrenciye yol gösterecek vicdana sahip olmalısınız. Olmuyorsanız bırakın o görevi, bu işi yapacak çok yürekli güzel öğretmenlerimizde var...