CHP’de 36. Olağan kurultay süreci başladı.
Açıklama geldi. Yıllardır pasif ve kutuplaştırıcı muhalefetiyle ön planda olan CHP, yeni bir sürece giriyor.
Herkes bekledi Kemal Kılıçdaroğlu, 16 Nisan referandumunda alınan başarısızlık ardından istifa eder diye ama YOK…
Beklenen olmadı, koltuk hala altında, genel başkan benim diyor.
Kaset olayının ardından gelen Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi başarısızlığı CHP tabanında da yüksek sesle dile getirilirken, ortaya başka hesaplar çıktı.
Merdivene ters binen 8. kez seçim kaybeden bir türlü istifa etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu, koltuğunu ne pahasına olursa olsun sağlamlaştırma derdinde.
Çatlak sesler ise hat safhada. Günün en bomba açıklaması Kılıçdaroğlu’ndan geldi.
Ne dedi, bir türlü seçim kazanamayan lider.
"Parti içinde kavga edenleri kapının önüne koyacağız" Haydi buyurun buradan yakın.
Kavga eden derken öyle ağız burun tekme tokat değil. Allah ne verdiyse hele hiç değil.
Parti içinde muhalefet eden, eleştiren, koltuğumda gözü olan filan filan gibi…
Düşünsenize bu açıklamayı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığını.
‘Kapının önüne koyacağız’ deseydi ‘Diktatör’ diye çok tan bağırmaya başlamışlardı.
Elinde mikrofon Kemal Kılıçdaroğlu, sesleniyor “Görüyor musunuz!, Partisinde yıllardır emek verenleri sırf eleştirdi diye kapının önüne koyuyor, bu diktatörlük değil mi?”
Sizce bu konuşmayı yapmaz mıydı? Hem de daha ağırını yapardı.
Kurultay sürecinde çatlak seslerin kesilmesi için kapının önüne koyma tehdidi geldi.
Demokrasi diye bağıranlar, demokrasinin gereklerini havada bıraktı. İlk hamle hemen yapıldı.
Mersin Milletvekili ve PM üyesi Fikri Sağlar, disiplin kuruluna sevk edildi. İhraç çıkar mı çıkmaz mı bilemem.
Sağlar ne diyor, “Sözlerimi parti meclisinde dile getirdim. Ben bu disiplin sürecinin başlatılmasını çok haklı görmüyorum.
" Yani aile içinde genel istişare toplantısında yaptığı konuşmalar nedeniyle ‘Gel bakim disipline’ deniyor. Oldu mu, olmadı.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “Önemli olan farklı düşüneni, muhalefet edeni kapının önüne koymak değil, seçim akşamları kapının önünü bayram yeri haline getirebilmektir.”
Açıklamasıyla lafı cup diye oturtmuş. Haklı mı İnce? Evet CHP’yi sıcak günler bekliyor.
Kimisi çok terleyecek, kimisi havlu atacak gibi. Kendisini destekleyen partililerin bir türlü yüzünü güldüremeyen lider olarak bilenen Kılıçdaroğlu’nun daha dinamik, etkili, kucaklayıcı bir isme yerini devretmesi büyük beklenti.
Ama Kılıçdaroğlu’nun koltuğu bırakma gibi bir derdi yok.
Dokuzuncu seçimde, dokuzuncu yenilgi CHP’yi bekliyor gibi.
Konu buradan açılmışken aklıma Şener Şen’in ‘Maho Ağa’ filmi aklıma geldi.
Kovirmisen ağam…