Türkiye kimileri kabul eder, kimisi etmez ama önemli bir güç, yön veren bir devlet konumuna gelmiştir. Hani denilirdi, yön veriyorlar ülkemize şikayet ederdik, artık bu yönü Türkiye kendisi verir hale geldi. Dimdik ayakta duran, yükselişini sürdüren bir ülkenin çevresinden sıcak gelişmeler peş peşe geliyor. İçte de yaşanıyor, o konuya ayrı bir yazıda detaylı değinmek gerekir. Ama dışta yaşananların yansıması iç bölgelere de ulaşıyor. Strateji oyunları, taktik menfaat savaşları derken tabi olan yine masum insanlara oluyor, evlerinden yurtlarından edilen aileler, çocuklar, sahile vuran Aylan bebekler. Türkiye'nin haricinde kimsenin umurunda değil aslında.
Hadi bir geçmişe gidelim, bunların bir bölümü nereden oluştu. Zihnimizi birlikte zorlayalım. Önceki yönetimin ABD'li Dışişleri bakanı, belli bir dönem güvenlik danışmanlığı yapmış Condoleezza Rice, Ortadoğu'da 22 ülkenin rejim, sınır ve haritalarının değiştirileceği yönünde bundan ortalama 8 yıl önce açıklama yapmıştı. Şaşırmamak lazım geçmiş günümüze ışık tuttu aslında. Amerika hükümetlerinin bir özelliği vardır. Biri gelir alt yapıyı hazırlar, sonraki gelenler onun üzerinde yavaş yavaş ilerler sonuca ulaşmaya çalışır. Pakistan, Afganistan, Irak, Suriye, Lübnan, Tunus, Cezair, Mısır, tam girilemese de İran. Türkiye'yi katmadım nedeni de geliyor. Avrupa ülkelerinin hesapları da yan cepte duruyor.
1920'lerde coğrafyada köklü üç devlet vardı. Türkiye, İran ve Afganistan. Günümüze kadar 57 tane devlet kurulmuş. Üç devlet ayakta kalabildiği için sonradan kurulanlarda ayakta kalabildi aslında. Aralarda kaybolan onlarca devleti ise unutmamak lazım. Ama diktatör rejimler, geçmişi olmayan devletlerde etkisini sürdürdü, sürdürüyor da. İsrail'i koruma planları yine süreç dahilinde sessizce devam ediyor.
Bu bilgiye de verdikten sonra gelelim asıl konumuza, '4 + x' ne demek. Aslında zaman zaman duyulan, pekte dillendirilmeyen bir konu. Bunu söyleyen araştırmacılar da olmuştur. Bu Pentegon'da bir tanım. 'Sonuçları ne getireceği belli olmayan anlaşılamaz ülke' Bir numarasında kim var, tabiki Türkiye. Sistem nasıl işliyor, Dünya'da her hangi bir gelişmede, doğacak sonuçlar, atılacak adımlar stratejistlerce ortaya konulur, muhatap ülkeler için tahminler yürütülür ona göre çalışılır, önlemler alınır filan. İşte tam burada dört kavramı ortaya çıkıyor. Hani bizim Rabia işaretimiz var ya, Mısır'da doğan bir çok yürekli anlam taşıyan, artık herşeyin eskisi gibi olmadığını gösteren işte o değerden. Her ülke için doğacak sonuçlar dörtten yukarı çıkıyor, hepsi tahmin ediliyor ama Türkiye'de duruyor. Birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü sonuç beş yok. Beş yerine Türkiye için x işareti konuluyor. Çünkü ne yapacağı tahmin edilemiyor. Bununda temelinde Türkiye'nin devlet geleneği de yatıyor. Türkiye Bölge'nin temel direği, gücü, yön vereni, ayakta tutan unsuru.
Çevremizde sıcak, zorlu süreç, strateji, menfaat hesapları yüksek, yeni düzen planları, kapanda kalır anlayışı, onu atalım, bunlar gelsin, benim olsun, ona vermim tam bir kaos sürürken, dikkat edin Türkiye başka konularla meşgul edilmeye çalışıyor. Biri bitiyor biri artıyor, biri geliyor. Örnek nedir terör, nedir uçak, nedir sizin Musul'da ne işiniz var, Bayırbucak Türklerini boş verin filan saymakla bitmez. Kardeşim artık bu oyunları gidin Muz Cumhuriyetlerinde yapın. Yemezler, yedirmezler onca insanları size, Türkiye yok ettirmez toprak bütünlüklerini bozdurmaz, önlemini de alır. Kendi vatandaşını sarar, korur. Hani Başkan Putin 'Sırtımızdan bıçaklandık demişti', Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da 'Bu Millet göğüs göğüsse savaşmayı bilen bir Millettir' karşılığını vermişti. Hani Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Türkiye herşeyin üstesinden gelebilecek güçtedir, kendi önlemini alır' evet doğru dörtten sonra Türkiye'de artık x gelir. Şunu da unutmamak lazım Türkiye büyüyor gelişiyor bu topraklarda artık yetmemeye başladı, öz yerlerini yeniden vatan toprağına katmak kadar güzel bir düşüncede olamaz. Hadi hayırlısı ...
Saat Başı Haber farkı
Yayın hayatına başlayan www.saatbasihaber.com , herkesin dediği gibi şöyle habercilik böyle habercilik söylemde değil uygulamada ortaya çıkacaktır, inanıyoruz. Fark haberde görülür. "Haber alma özgürlüğü Saat Başı Haber'de, tarafsız, doğru, güncel, halkın sesi olan yayıncılık" slogan bu. Hadi Bismillah...Sağlıcakla