İnananlar için cennet herkesin arzu ettiği yer, cehennem ise korkulu rüya.
Kimse cehenneme gitmek istemez, hepimizin hedefi cennet.
Cennete gittik mi tamam. Ebedi huzur mutluluk. Cehennemde ise vay halimize.
Habertürk’te canlı yayına katılan (OMÜ) İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Okuyan, cennet-cehennemle ilgili önemli açıklamalar yaparken, insanın suratına tokat gibi inen, ‘Aha yandık’ dedirten açıklamayı yaptı.
Okuyan hoca, sorulan soruya net cevap verdi.
“Allah’ın razı olduğu bir insanı önce cehennemde bir kızartıp da sonradan cennete göndereceğine dair Kuran-ı Kerim’de öyle bir ayet yok. Cehenneme girdim mi orada kaldın” ifadesini kullandı.
Program sunucusundan, ‘Bu daha fena’ sesi yükseldi. Bizim gibi herkes bir durakladı.
Nasıl biliyorduk ? Günahkar bir Müslümanın cehennemde cezasını çektikten sonra cennete gideceği. Baktım bir çok kaynakta da aynısı yazıyor ama hoca net söylüyor,
‘Cehenneme girdim mi daha çıkış yok’
Kafalar karıştı, korku tavan yaptı.
Cehennem orası, nasıl korkmayacaksın.
Sonuçta cennete gitmek için gereken neyse o yapılmalı, onda sorun yok karar merci ‘Rabbimiz’
Peki günahı olanlar ne olacak ?
Okuyan hoca onu da ‘Dünya ve Ahiret azabı’ olarak ikiye ayırıyor. Bu dünya da çekebilirsin, ahirette de. Ama cennete gidecekler için ahirette ki azap cehennemde değil.
O öyle diyor.
Çeşitli örnekler veriyor.
“Amel defterinin verilmesi, okunması, o anı beklemesi, tartıdan ne çıkacak o sıkıntıyı yaşaması. Yargılama kararını beklemek. Bu sıkıntıların her biri neticede günahkar insanların, günahlarını öyle veya böyle cezalarını o aşamada çekilebileceği yerlerdir. Ama o aşamalardaki sıkıntılardan öte bir insan cehenneme gitmeyi hak etmiş, cehenneme atılmış ise o cehennemden bir daha çıkış yok. Kuran-ı Kerim bu noktada gayet net. Tabi Allah’ın rahmetinden merhametinden elbette ümidimizi kesmiyoruz. Rabbimizin bağışlama sıfatı var. Hiçbir günah Allah’ın rahmetinden büyük değildir. Ama bir yüzümüz olacak Allah'ı Teala’nın rahmetinden yararlanmak için.”
Durum böyle diyor.
Fazla düşünüp motor yakmanın da anlamı yok.
Ne yapıyoruz tövbe edip, ‘İslamın ve İmanın’ şartlarını yerine getiriyoruz, günahtan kaçıyoruz cennete odaklanıp, cehennemden kurtulmaya çalışıyoruz.
Okuyan hocanın açıklamasında yer kalan kelimeleri de ilahiyat uzmanlarına bırakıyoruz, bu iş bizi aşıyor.
Şu nokta çok önemli. Aynı konuda birçok ilahiyatçı farklı yorumlar yapıyor, görüş ortaya koyuyor vatandaşın aklı iyice karışıyor.
Kime inanacağını bilemiyor.
Bu kaosa son verilmeli.
Ehl-i sünnet vel cemaat çizgisi takip edilmeli.
Biz ne diyoruz doğrusunu ‘Allah bilir’