Artık sosyal medyada veya internette yazılan yazıları okurken 'yok ya' diyorum. Yaz gitsin, inanan inandı, inanmayanın aklında soru işareti kalsın. O kadar büyük bir bilgi kirliliği var ki. Bide bunu yapan Türkiye'nin bildiği tanıdığı isimler olunca şaşırmamak elde değil. Kim bunlar, hangi birini sayalım bitmez. Her görüş, düşünce mutlaka değerlerlidir. Bir katkı sağlıyor ise değer kavramı daha da büyük olur. Fikirler, düşünceler mutlaka özgür olmalı ama bunun da sınırı bilinmeli. Anlatacaklarımın fikir düşünce ile ilgisi yok ama üretmeyenlerin yaptıklarını anlatmak için tam yerinde.
Bu konuya neden değindim. İstanbul Boğaziçi Köprüsü'ne intihar etmek için çıkan Vezir Ç. ismindeki vatandaş aile sorunları nedeniyle bulalım geçirmiş, metrelerce yükseklikten kendini atacağını etrafa bağırarak söylüyor. Tabi polis olay yerine gelir ikna çabaları başlar, konuşurlar sonuç yok. Bu sırada, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar'da Cuma namazı kıldıktan sonra Beşiktaş'taki Mabeyn Köşkü'ne giderken olayı görüp konvoyu durduruyor. Danışmanına, korumalarına 'Ne oluyor bir bakın diyor'. Ülkenin Cumhurbaşkanı, vatandaş korkuluklara asılmış, polis başında durmaması mümkün mü?. Polis o kadar çabaya rağmen ikna edemediği babayı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Varank ve koruma müdürü 'Gel derdini Sayın Cumhurbaşkanı araçta seni bekliyor ona anlat dinleyecek' diyerek ikna etmeye çalışıyor. Adam da şaşırıyor 'Ulan kendimizi öldürmeye geldik, Cumhurbaşkanı işi gücü yok buraya gelecek, tabi inanmıyor'. Aracın kapısı aralanıyor, adam kafasını uzatarak bakıyor gerçekten Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşısında. Sonuç olarak ikna oluyor. Sayın Cumhurbaşkanı kendisini dinliyor, yapılması gereken hukuki çerçevede ne varsa yapılacağını belirtiyor. Bir can kurtuluyor.
Bu anlattığım olayın bir yüzü. Şimdi 'Çamur at izi kalsın' mantığı. Sadece bir örnek vererek konuyu dağıtmadan, bir saçmalığa dikkat çekmek istiyorum. Olay haber yapılıyor, kamuoyundan yorumlarda gelmeye başlıyor. Başta sosyal medya. Yok neymiş olay organize imiş, şahıs filan ocaklara üyeymiş, reklam yapılıyor aklınıza ne gelirse yazılmış çizilmiş. Hatta baktım herkesin tanıdığı bazı sanatçıların yorumları dahi var. Sırma saçlı, uzun boylu artisinde paylaşımı olduğu yorumlar geldi, geçti. Sayfasına baktım göremedim de aslında. Ama sonuçta artis.
Düşündüm bir Cumhurbaşkanı, ülkede o kadar sorun var, devletin başı işi gücü yok 'Gelin bakalım çocuklar, şöyle birini köprüye çıkarında, bende oradan geçim aman ha kendini atmasın, sonra aracı durdurayım ikna edim, reklam yapalım kamera fotoğraflarda çeksin". Kargalar güler mi bilmem ama, bu kadar kendini aydınım diye tanıtan insanların 'Bu yorumunu da duyunca' pes dedim ama pes etmedim. Nelerle uğraşıyoruz, daha doğru nelerle uğraşıyorlar.
Aklıma benim yaşadığım ilgniç bir olay geldi. Konuyu da böyle tamamlayayım.
Vatandaşın biri çatıya çıkmış intihar girişiminde bulunuyor. Tabi haberi aldık olay yerine gittim. Baktım adam çatıda siması da yabancı değil. Polisleri aşarak yan bina oradan diğer çatıya kedi gibi tırmandık, hop adam tam karşımızda. Polis haklı hemen, yaklaşmayın. Çekime başladık, görüntü fotoğraf, notlar derken adam ikna olmuyor. Bizi gördü başladı sıkıntılarını anlatmaya. Şahısta biraz problemli biri bazı vakalarda daha önce haberini yapmıştık oradan biliyoruz. İsmiyle seslendim 'Yapma gel buraya bir çözüm bulunur, yardımcı olunur gel anlat derdini bize, duyuralım' derken. Polis ani bir hareket yaptı, şahıs bunu gördü jiletle kesti kendini. Haydi adam eli kolu vücudu kanamaya başladı. Olacak gibi değil bu sefer polis işaret etti, sizi dinliyor bir deneyin. Biraz yanaştık, haa çatının kenarındayız, ayağımız filan kaysa bizde gittik veya adam ani bir müdahale yapsa yandık cup aşağı. Neyse konuştuk sonuç, ikna oldu polis hemen yakaladı, aşağı indirildi ama bu sefer kan kaybından bayıldı. Sağlık ekipleri müdahale etti, hastanede tedavi, iyileşti. Tabi bizde mutluluk var. 'Bir canı kurtarmanın gururunu yaşarken' bir duyarsın 'Şahsı basın mensubu olarak biz çıkartmışız' çatıya şok. Bunu diyen kim kamuda üst düzey bir yönetici, bazı bürokratlar say say bitmez. Tabi bunu duyunca hemen gittim yanına ilk söyleyenin, 'Dedim siz ne diyorsunuz'. Epey bir söylendim çıktım, kızardı bozardı. Dediğim gibi bir iyilik yapım derken insanın başına böyle şeylerde gelebiliyor, torba değil büzesin. Ama pişman mıyım? Hayır. Sağlıcakla...