Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Meclis çalışamaz hale getirilirse erken seçim düşünülebilir' açıklamasını yaptı.
Reis-i Cumhur gibi herkes tepkili. Neden?
Yeni Anayasa’nın meclisten geçmemesi için boş, vızıldar gürültüler koparılıyor.
Kararı millet mi veriyor, milleti temsil edenler mi?
Günlerdir mecliste olanları hepimiz yakından takip ediyoruz. Yeni Anayasa’nın geçmesi ve geçmemesi için büyük bir mücadele veriliyor.
Veriliyor da, ya olanlar.
Bir vekil bir vekilin ayağını ısırıyor.
Birbirlerinin boğazına sarılıyorlar, tekmeler yumruklar bir yandan.
Demokrasimiz tavan yapmış.
Bu panik neden? Halktan mı korkuluyor?
Halk yeni Anayasanın kendisine gelerek karar vermeyi bekliyor, mecliste bir gurup vekil halka ulaşmaması için çaba harcıyor.
Turuncu ceylan derisi koltukların üzerine basıyorlar, kürsüleri kırıyorlar.
Halbuki; koltuk önemliydi. Turuncu renk heyecan ve mutluluk verici, dinamik, dikkat çekici, çarpıcı ve iç açıcı bir renk olarak oraya konuldu, içimizi kararttılar.
Gazi Meclis kırıldı döküldü, parasını biz verdik, vergilerimizle yapıldı, zarar veren vekillerden bunun parası da kesilmeli.
Çalıştırmayıp bir meclisi erken seçime sürükleyenler de herhalde halkın önünde gerekli cevabı alır.
**********
Hain cephe, dolar oyununa yeniden başladı. Çağrı bir daha geldi, ‘Dolarları bozdurun’
Dört koldan saldırıyorlar. Bir yandan terör, bir yandan ekonomik kıskaca alma.
Ülkeyi zora sokmak, parçalamak için var güçleriyle saldırıyorlar.
Darbeye darbe yapan tek millet, buna izin verir mi? Bence vermez.
Kirli hesap peşinde koşanlar, yılana sarılıyor. O yılan bir gün dönüp dolaşıp kendilerini mutlak sokar.
Bir yandan da iç felaket tellalları, dolar üzerinden halkı işlemeye başladı.
‘Vay halimiz vay’
Devalüasyon, borç para için el açılan, faizlerin tavan yaptığı, enflasyonun çift rakamlarda dans ettiği, bankaların içinin boşaltıldığı günler unutuldu. Ülke o zaman batmadıysa bu saatten sonrada batmaz herhalde.
**********
Kayseri’deki çarşı iznine çıkan askerlere yönelik gerçekleşen bombalı saldırıyla ilgili 20 kişi tutuklandı.
Aralarında olanlara bakar mısınız ! Vatani görevini yapan 5 asker. Kendi silah arkadaşlarını ölüme gönderiyor.
Hainler içimizde, pusuya yatmış bekliyor.
Boşa bağırılmıyor ‘hain var’.
**********
Eskiden bir yabancı geldiği zaman ‘O herkes seferber olurdu’ , her şeyi onlar biliyor ya, yap denilen yapılır, uygula denilen uygulanırdı.
‘Samsun Akıllı Şehir Stratejisi Yönlendirme Toplantısı’nda sunum yapan Uluslararası Amerikalı bir şirket yöneticisi sazı eline alıyor anlatıyor.
Herkes sabırla dinliyor dinliyor da, giden bir terslik var. Konuşmada mı ?, Niyette mi ?, Tercümede mi?
Konuşma bitti.
Vali İbrahim Şahin, sunumu beğenmiyor. Artık eski Türkiye yok. Durun bakalım.
Konuşmalar kendisini rahatsız ediyor.
Kendi üslubu devreye giriyor. "Yapılanlarda biraz sömürge ülkesi gibi görüldüğümüzü hissediyorum. Dün bize bilgisayar satıyorlardı, bugün akıllı yazılımlar ya da bizi anlayan ürünleri satacaklar. Bu açıkçası benim kanıma dokunuyor. Bu işleri afilli olsun diye mi yapacağız?”
İşin özü ‘kardeşim biz ne istersek, uygun görürsek bu saatten sonra o olur. Fayda görmeyeceğimiz hiçbir işe de kalkışmayız’.
Öyle her şeye eyvallah yok…