FETÖ terör örgütünün hainliğinin ardından büyük bir temizlik çalışması başladı. Her zaman şunu savunduk, bu hain yapının en tehlikeli boyutu 'Hücre Yapılanması' diye.
Yargı, eğitim, sağlık, emniyet, asker, istihbarat, para kaynağı işadamları ve asıl noktalardan biri 'Siyasetti'. Dış bağlantılar dahil, bu kritik noktalardaki hücre yapılanmaları hala büyük bir tehdit olarak duruyor.
Terör örgütü yem olarak en önde deşifre olacakları kullandı, şimdi sinsi sinsi bekliyor.
Bölgesel olarak PKK, Hizbullah, El Kaide günümüzde DEAŞ gibi terör öğütleri 'Hücre' yapılanmasını en iyi şekilde kullanan örgütlerden denirken, FETÖ'nün bu konuda jübile yaptığı ortaya çıkıyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ndeki hücre yapılanmasının emniyetin başarılı çalışması sonrasında çözüldüğünü Samsun Valiliği açıkladı.
Neredeyse 'Tuvalete' bile sorumlu atamışlar.
Örümcek ağı gibi tüm bölümler parsel parsel alınmış 'imamlar' atanmış. Kimsenin birbirinden haberi yok. Kod isimler kullanılmış, gruplar oluşturulmuş.
'Burhan' kod adlı şuan yurtdışında olan terör örgütü üyesi 'OMÜ İmamı' olarak operasyonda tespit edilmiş. Tam bir hücre yapılanması, alt kademenin üst kademeden haberi yok, muhatap tek kişi, o kişi bir üste bağlı böyle hiyerarşi devam ediyor.
Sürekli gündeme geliyor peki; BU HÜCRE YAPILANMASI NEDİR ?
Terör sistemini kuranlar, sistemi de anlatmış. Kaynağa bakalım şaşıracak mısınız ?
ABD ordusunun FM100-20 koduyla yayınladığı ve daha sonra FM3-07 kodlu kitapla yenilediği saha el kitabı.
Aaaa.. Hayret 'ABD ve Terör' ne alakası var.
Hücre yapılanması Dünya'da El Kaide tarafından sıklıkla kullanıldı ve bunu en iyi uygulayan terör örgütleri arasına girdi, bir FETÖ.
El Kaide'yi kim kurdu ? Bir rivayete göre ABD, başka bir rivayete göre ortak devlet konsorsiyumları.
Hemen açalım basit tanımıyla hücre yapılanması, bir terör örgütünün genel yapısı içerisinde küçük yapılanma ile organizasyonunu ifade ediyor.
Bu yapılanmanın en büyük avantajı yakalanma durumunda, yakalanan hücrenin kendi üyeleri haricinde kimseyi ele verememesi. Çünkü kimse, kimseyi bilmiyor.
Bunlar silahlı ve silahsız hücre yapılanmaları olarak da ayrılıyor.
Örnek, OMÜ'de bir bölüm imamı eylemsel olarak talimatlar aldığı 'Burhan' kod adlı yöneticisini biliyor, onun dışındakini tanımıyor. Tabi, terör örgütünün açıkta destekçileri hariç.
Deşifre olmamak için mail, FETÖ'nun kullandığı gibi özel yazılımlar kullanılıyorsa yönetici kadrosuna ulaşmak ise daha da zorlaşıyor. Ortada sadece bir mail adresi veya program yazışmaları kalıyor.
Klasik hiyerarşik yapılanmadan farklı olan, hücre yapılanmasının bireysel eylem yapma yetkisi de bulunuyor.
Hücre yapılanmaları, 'Geleneksel, Sızıcı, Kritik, ve kitle odaklı yapılanmalar' şeklinde ayrılıyor.
İşin garibi bu 4 ayrı yapılanma sistemine FETÖ'nün tüm organizasyonları uyuyor. Genelde hücre yapılanmaları amaç ve eylemsel durumuna göre bu 4 kategoriye ayrılıyor. Ama FETÖ öyle bir çalışma yapmış ki, ben tümün de varım diyor.
Terör örgütü organizasyonun hücre sistemini, çalışma şemasını kuran uluslararası eller ve iç işbirlikçileri öyle bir hainlik şebekesi oluşturmuş ki, ülkeyi avuçlarının içine almışlar.
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra bu millet bu hainliği bozdu. Bozdu da, şimdi örümcek ağı gibi ülkeyi saran bu yapılanmanın temizlenmesinde.
Bu bir anda olacak, tamam bitti denilecek bir terör organizasyonu değil bu.
Hücre yapılanması çözülürken, bir yanda da aklını, fikrini, düşüncesini de hapis eden 'Hücre Kafalar' da artık değişmeli.
Zor dönem, zor süreç.
Temizlik temizlik ama temizleyenler içinde de temizlik.