Sivil toplum kuruluşlarının önemini hiç kimse inkar edemez.
Özellikle ülke için, insanlar için katkı veriyorsa, bir şeyler yapmaya çalışıyorsa değer kavramı içerisinde en üst sıralara çıkıyor.
Türkiye Gençlik Vakfı’da (TÜGVA) son yıllarda parlayan bir STK olarak herkesin dikkatini çekiyor.
Vakıf kendini ‘Dünya üzerinde iyi ve güzele dair ne varsa savunan, her daim hakkın ve adaletin tarafında olacak bir nesil yetiştirme amacıyla kurulmuş yeni nesil bir gençlik vakfı’ olarak ana hatlarıyla tarif ediyor.
Türkiye genelinde her yerde onlar var. Eğitim çalışmaları, projeler, gençlerin özellikle tam donanımlı, hem manevi yönden hem de ahlaki değerlerle yetişmesi için büyük çaba sarf ediyor.
Kapıları herkese açık. Ayrıları gayrıları yok, hepsi gönüllü, gönülden çalışıyor.
Neden bu konuyu işledim.
TÜGVA Samsun’un faaliyetleri de herkesin dikkatini çekiyor. Misyonlarına uygun nerede iyi bir iş, çalışma, faaliyet varsa arkasında TÜGVA çıkıyor.
İl Temsilcisi Hakan Durmuşoğlu, genç, dinamik, başarılı durmadan koşuşturuyor. Yönetim kurulu ise yine aynı karaktere sahip pırlanta gibi insanlarla dolu.
Dedim ya, hepsi gönüllü fedakarca çalışıyor.
Referandum sürecinde ‘Geleceğimiz için Evet’ sloganıyla onlarda yollara düştü.
Her yeri dolaşıyorlar, geziyorlar. Samsun’da referandum otobüsü temin edip kullanan, her yeri dolaşan harıl harıl çalışan tek vakıf, STK veya benzeri kuruluş.
Bir hakkı da teslim etmek gerekli Galip Öztürk, desteğini bu süreçte esirgemedi.
En son 19 Mayıs, Bafra, Alaçam ve Yakaken‘te ‘Evet’ çalışması yapan Hakan Durmuşoğlu ve yönetim kurulu üyelerini gördüm.
Yağmur yağıyor, taki iç çamaşırlarına kadar sırılsıklam olmuşlar. Ayakkabıları su dolmuş, hava soğuk üşümüşler ama referandumda ‘Neden Evet’ denilmesi gerektiğini içeren broşürleri dağıtıyorlar, vatandaşlarla konuşup, anlatıyorlar.
Kapı kapı dolaşıyorlar.
Ne yağmur, ne çamur, ne soğuk inanmışlar birlere. ‘Evet’ için fedakarca gönülden, hem de derinden, en derin olanından çalışıyorlar.
Kendilerini referandum sürecine o kadar vermişler ki, para verseniz bu çalışmayı yaptıramazsınız.
Bir dava, bir inanç hepsi işini gücünü bırakmış, harıl harıl ‘Konu geleceğimiz diyorlar’ durmak yok, ‘daha çok çalışmalıyız diye diye’ arazide tabana kuvvet yürüyorlar.
Yeni anayasadaki diğer maddeler gibi özellikle ‘18 yaş’ konusu onları da yakından ilgilendiriyor.
Tebrik etmek gerekli bu gençleri, vakfı, misyonlarını, çalışmalarını.
Neden başarısız oluyoruz, onlar başarılı oluyor diyenler, bence bu vakfa ve çalışmalarına bakmalı.
Bakmaktan ziyade iyi anlamalı.