Tencere tavalar yine sahnede.
Hatırlayın ülkeyi kaosa sürüklemek için başlatılan Gezi olaylarında uç noktada olan tencere tavacılar şimdi yine sahnede.
Bu tencere-tavacılar yurt dışı ve yurt içi bağlantılı olarak sandıktan çıkan ‘Evet’in daha doğrusu ‘Büyük Türkiye’nin gelişini önlemek için çırpınıyor.
Boş çırpınışlar, boş bağırmalar yani kuru gürültüler.
Milli İrade tercihini yaptı, ülkeyi Gezi olaylarındaki gibi bir zemine sürüklemek için çaba sarf edenler, yine ortaya çıkmaya başladı.
Emeller beklentiler boşa, artık bitti o günler ‘Halk her şeyi çok iyi gördü ve öğrendi’
Prim vermez, hiçbir oyuna da gelmez.
Mühür tartışması üzerinden şu an sesler çıkmaya başladı.
Milli iradenin ‘Evet’ten yana tercih kullanmasının ardından bunu kabullenemeyenler ‘İstemezük’ diyor.
YSK önünde ellerindeki dilekçelerle toplananlar her şeye olduğu gibi ‘İstemezük’le bu sefer iptal peşinde koşuyor.
‘İstemezük’ beyine saplanmış, dilde tekrar tekrar.
Geçmişten günümüze hatırlayın ‘istemezük’ seslerini.
Türkiye gelişsin ‘İstemezük’
Demokrasi gelsin ‘İstemezük’
Hukuk gelsin ‘İstemezük’
İnsan hakları gelsin ‘İstemezük’
Refah düzeyimiz artsın ‘İstemezük’
Kardeş olalım ‘İstemezük’
Terör bitsin ‘İstemezük’
Eğitim, sağlık gelişsin ‘İstemezük’
Yollar, köprüler, havalimanları yapılsın ‘İstemezük’
İnsanlar ölmesin ‘İstemezük’
Hainler temizlensin ‘İstemezük’
Halk tercih etti ‘İstemezük’
Tek dert Recep Tayyip Erdoğan, davası, partisi, sevenleri, onu destekleyenler.
İyilikler, güzellikler başarılar hiç önemli değil.
Onlar olmasında ne olursa olsun zihniyeti oldu, olmaya da devam edecek.
Artık ülkede Recep Tayyip Erdoğan çizgisi, kökleşti takdir gördü.
Siyasete yeni bir anlayış geldi.
Recep Tayyip Erdoğan’da bir fani, bir gün oda ebedi hayata göçecek ama bıraktığı büyük Türkiye yoluna uzanan mirası teslim alanlar aynı çizgide sürdürmeye devam edecek.
*******
Mühür tartışmalarıyla meşru olan referandumu, gayri meşru hale çevirmek için çırpınanlar umduklarını yine bulamadı.
Merdivene ders binen 8. kez seçim kaybeden bir türlü istifa etmeyen Kemal Kılıçdaroğlu, ‘Referandum’ sonuçlarını tanımadıklarını açıkladı.
Yani halkın tercihini ‘tanımadığını’ beyan etti.
YSK ise mühürle ilgili açıklamasını yaptı.
Önemli bir noktaya dikkat çekti.
Özü, sandık görevlileri tarafından yapılan bir hatanın kusuru olmayan oy kullanan vatandaşa mal edilemeyeceğini, genele uyarlanamayacağını, sorumlular hakkında ise cezai işlem başlatılacağına kaydetti.
Yani fatura halka değil, hatayı yapana kesildi.
Doğrusu da buydu.
Halkın yönetime katılım hakkı, hata yapanlar yüzünden geri alınamazdı.
Yüzde 51.4’ün ortak mutabakat görülmemesi ise tam bir gaflet di.
1987 yılında siyasi parti liderlerinin siyasi yasağı yüzde 51'le kalktı. Sonra Süleyman Demirel Başbakan ve Cumhurbaşkanı, Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan’da başbakan oldu.
İngiltere 500 bin oy farkla Avrupa Birliği'nden halk oyuyla ayrıldı.
Trump, AK Parti'nin aldığı oydan 2 milyon daha az bir oyla ABD Başkanı oldu.
Örnekler çok.
Kimse meşruluğunu tartışmadı.
Yani burada asıl kafalardaki meşruluk önemli.
Recep Tayyip Erdoğan ‘Muhtar bile olamaz, Seni Başkan yaptırmayacağız diyenlere rağmen’ başbakan oldu, Cumhurbaşkanı oldu şimdi de ‘Başkan’ oldu.
Takdiri ilahi böyle bir şey.