Dünya'nın çivisini çıkaran, her tarafı kan gölüne çeviren ülkeler, son dönemde kendi aralarında gizli alçak bağlantılarının deşifre olmaması, kendi emellerini gerçekleştirmek için birbirleriyle büyük çatışma içerisine girdi.
Kimini besledikleri terör, kimini geçmiş savaşların bitmeyen emellerini, acılarını unutmayan ülkelerin el altından gizli hedefleri birbirini vuruyor. Birde kurdukları gizli örgütlerin 'Üstün Irk' anlayışları, yeraltı zenginlikleri, din savaşı eklenince, dünyanın vay haline denilen seviyeye geliyoruz.
'Tarih tekerrürden ibarettir' eski yeniden yaşanıyor.
Tam bir komplo teorisi arkasına saklanmış, 'yok' denilen, inkar edilen, sonradan gerçeğin ortaya çıkmasıyla kıvrılan durum vaziyetleri aldı başını gidiyor.
Türkiye bulunduğu coğrafya nedeniyle tam bir ateş çemberinde, birde buna 7 düvele hükmetmiş bir devletin devamı olması kirli oyunların hedefine sokuyor.
Mesele Türkiye ile bitmiyor. Dünya resmen bir savaşın içerisinde.
'Doğal Sınırlar' tezi ile Kardinal Richelieu, 'Hayat Sahası' teziyle Friedrich List, 19. yüzyılın 'Jepolitik Kavramı' ile Rudolf Kjenllen, 'Orta Doğu' kelimesini literatüre sokan Amerikalı Alfred Thayer Mahan gibi düşünürlerin stratejileri, yetiştikleri ülkelerin liderleri, gizli servislerince harfiyen uygulamaya devam ediyor.
Hedefler aynı 'Benim, al, parçala, sömür'
Yaşanan kirli oyunlar, acılar hepsi birbiriyle bağlantılı. Kirli işler, stratejik oyunlar. Birbirine zarar vermek isteyen isteyene. Dünya'yı üçüncü Dünya Savaşı'na sürüklemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Olaylar oluyor, aslında tabi bunlar 'Komplo teorileri' Ya...
Dünyanın 5'ten büyük olduğunu kabul etmeyenler, kendi aralarında yılların hain birikimlerini kusmaya başlıyor.
Bir haftada olanlar oluyor. Stratejik savaş sürüyor.
Teröre finans sağlayan ve kara para aklayan şirketleri araştırmakla görevli NATO Genel Denetçisi Yves Chandelon, Belçika'da öldürülüyor. Olaya intihar süsü veriliyor . Denetçi solak olmasına rağmen, silah sağ elde bulunuyor.
Almanya'da TIR vatandaşların arasına dalıyor, terör saldırısında 12 kişi ölüyor. Birini yakalıyorlar, Dünya'ya deşifre ediyorlar, sonra 'Bu değil diyorlar'. İtalya'da polis çatışmaya giriyor başka biri öldürülüyor, "Almanya'daki terörist" buydu deniyor.
Danimarkalı olduğunu ifade eden maskeli bir kişi elinde DEAŞ terör örgütüne ait bayrakla Almanya sınırından geçiyor, tehditler savuruyor. Ortalık ayağa kalkıyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Petry Polshikov, Rusya'daki evinin önünde ölü bulunuyor.
Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'u, FETÖ bağlantılı polis memuru suikast düzenleyerek öldürüyor.
Bunların yakıları bitmeden, Rusya'da 92 askerin yaşamını yitirdiği uçak düşüyor, 15 gün önce Rusya'nın başka bir uçağı da düşmüşken.
BM Milletler tarihinde bir ilk, Amerika'nın çekimser oyuyla İsrail'in Filistin'e işgalci uygulamalarını durdurmasını istiyor, iki kanka kötü oluyor.
İsrail, Pakistan'ın Suriye'ye asker göndermesi durumunda, Pakistan'ı nükleer bir saldırıyla yok edeceklerini iddia ediyor. İki ülke de tehlikeli gerilim başlıyor. Olay sözde sanal çıkıyor.
Daha bir çok gelişme. Şimdi bunları nasıl okumak gerekli.
Amerikan'ın Dünya'ya son darbeyi vurarak 'lider benim' demek istemesi, İngiltere'nin yeniden güç çıkışı, Rusya'nın Orta Doğu'da kontrolü sağlaması, Türkiye'nin yükselişi, kendi stratejisini uygulaması bunu kabullenememeleri, Almanya'nın güç savaşında galip gelmek istemesi, Fransa'nın sömürdüğü topraklarda hükmünün gitmesi, Avrupa'nın çöküşünü durdurmak, İsral'in kendi planları için açık ve el altından kaos oluşturması gibi gibi...
Dünya kendi ateşini alttan yakıyor, benzini döküyor. Taşeronlar, gizli servis elemanları, ekonomi silahları bu savaşta kullanılıyor.
Denklemler değişiyor. Değişiyor da, acılar yükseliyor, olan masumlara oluyor.
Petrol,toprak, enerji derken, kirli para sekteye uğradıkça ölümler artıyor, kirliler temizleri ezip geçiyor.
Tabi ki, bu düzen böyle gitmeyecek. Zulmeden hiç bir zaman abat olmadı, olamayacak.
Unuttukları şeyi aslında şair net söylemiş, "Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır"