Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni getiren Yeni Anayasa için referandum süreci başladı.
Amasya’da miting yapan Başbakan Binali Yıldırım, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu resmen topa tuttu.
Haklı mıydı? Haklı.
Birçok konu var ama Kılıçdaroğlu’nun şu açıklamasına tepkiler çığ gibi büyüdü.
“Gideceksiniz sandığa haysiyetinizle, şerefinizle, onurunuzla hayır diyeceksiniz”
Peki, ‘Evet’ demek için sandığa gidenler haysiyetiyle, şerefiyle, onuruyla gitmeyecek mi?
Bu nasıl bir kelime. Bu nasıl ayrıştırma, kötüleme.
Vatandaş hür iradesiyle ‘Evet’ diyecek veya ‘Hayır’. Çıkan sonuca herkes saygı duyacak.
Milli iradenin kararını kabul etmeyecek veya aşağılayacak zihniyet bir daha o koltuklarda oturmamalı.
Böyle bir ayrıştırma ve kutuplaşmanın hiç kimseye bir faydası olamaz. Herhalde vatandaş bu kelimenin hesabını da sandıkta sorar.
Şayet Başbakan Yıldırım, gerekli cevabı da vermiş, “Hadi oradan! Evet diyenler öyle değil mi? Benim vatandaşım 79 milyon. Evet de der hayır da! Ne karar verirse versin başımızın üzerinde yeri var. Yazıklar olsun.”
Sandıktan ne çıkacak bilmiyoruz.
Neden ‘Evet’ veya ‘Hayır’ denileceğini net cümlelerle halka anlatmak gerekli.
Onur, Şeref, Haysiyet konusunu ağıza almak, ayrıştırmak terbiye sınırlarını zorlayan konular.
Sapla samanı karıştırdım mı? Malum o sap insanın gözünü rahatsız eder.
***************
Hürriyet’in yaptığı ‘Karargah Rahatsız’ başlıklı habere büyük tepkiler yükselirken, kedi fare oyunu oynayan Hürriyet, bu sefer karikatürle yeni bir algı operasyonu yaptı.
Gazetenin ana sayfasında yayınlanan bir karikatür ‘Genç Subaylar Rahatsız’ başlıklı eski zihniyetimiz devam ediyoru tescilledi.
Latif Demirci'nin çizdiği karikatürde askeri kamuflaj desenli bir kapının tokmağına "Please do not disturb / Lütfen rahatsız etmeyiniz" yazılı uyarı levhasını resmetti.
Kafası hala darbeci ve vesayet zihniyetinde kalmış olan algı operasyonunu sürdüren Hürriyet ne yapmaya çalışıyor?
Algı operasyonunun demirbaşı Hürriyet, uslanmıyor, yaramazlık yapıyor.
Hala 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat’ta kalan zihniyet ‘ben duruyorum’ diyor.
Uslanmaz çocuk misali, ülkenin huzuru kaçırılmaya çalışılıyor.
Kötü işler bunlar, hem de çok kötü.
Bir Çin atasözü ne der!
“İyi cins ata hafif bir darbe, akıIIı insana da ufak bir söz ya da işmar yeterIidir”