'Sü Uyur Düşman Uyumaz' değimini hepimiz biliyoruz. Peki doğru mu ?
Yedi cihana hükmetmiş bir devlet olan Osmanlı'nın yıkılmasının başarılmasının ardından Kurtuluş Mücadelesi ile bir millet, bir devlet yeniden küllerinden doğdu.
Büyük acılar yaşandı, kanla yoğrulmuş bu topraklar düşmana verilmedi.
Aradan nedeniyse 100 yıl geçmesine rağmen, uyumayan düşman yeniden harekete geçti. Türkiye büyük bir tehdit altına girdi. İçte ve dışta. Hala bunu anlamamakta ısrar edenler de var.
Sayın Cumhurbaşkanı, Sevr Anlaşması’ndan bahsedip 'Dünyanın ve bölgemizin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı şu kritik dönemde eğer durmaya kalkarsak kendimizi bulacağımız yer, Sevr şartlarıdır" ifadesini kullandı.
Reis-i Cumhur böyle kritik ve önemli bir açıklama yapıyor. Haklı mı ? Sonuna kadar haklı.
Peki ne demek istedi ? Anlamı ne ? Yorum yapmaya bile gerek yok, her şey açık. Bitmeyen hain hedefler.
İkinci bir Milli Mücadele dönemi net bir şekilde başladı. Burada, topyekun el ele vermemiz, birlik ve beraberlik içerisinde bu süreci atlatmalıyız.
Söz konusu 'Vatan' 'Bayrak' 'Egemenliğimiz'. Hala yaşanan durumun vahametini anlamayan varsa, veya anlamak istemeyen kendisine 'dur' desin. Fayda sağlamayan, boş eleştirilere kimsenin tahammülü yok.
Canımız yanıyor, şehitlerimizin acısı yüreğimizin en derinine kadar işliyor. Kurtuluş Mücadelesi'nin kahramanları şehit ve gazilerimizi yiğitlerimizi, minnet ve rahmetle anıyorsak, vatan için bayrak için kendini feda eden tüm şehitlerimizi biz ve gelecek nesillerimiz yine minnet ve rahmetle ebediyen anacak. Bizim Kahramanlarımız, baş tacımız onlar. Bu vatan şehitlerimiz, gazilerimiz sayesinde ayakta.
Gelelim şu Sevr meselesine. 1920 şartlarındaki bu hainlik maddeleriyle, günümüzdeki hedefler aynı mı değil mi ! Okuyunca sizde hak vereceksiniz.
- Boğazlar bütün devletlerin savaş ve ticaret gemilerine açılarak, ayrı bir bütçesi ve bayrağı olan bir komisyon tarafından yönetilecek.
- Ege bölgesinin büyük bir bölümü ve Trakya'daki Midye-Enez hattının batısında kalan topraklar Yunanistan'a verilecek.
- Osmanlı devletinin sınırları, İstanbul çevresi ve Anadolu'nun küçük bir bölümü olacak.
- Doğuda iki ayrı devlet kurulacak, onlar peki hangileri ? Hala hayalleri olan (Kürdistan, Ermenistan).
- Antalya ve Konya dahil olmak üzere İç Batı Anadolu'nun büyük bir bölümü İtalyanlara verilecek.
- Adana, Sivas ve Malatya dolayları Fransa nüfuzuna bırakılacak.
- Osmanlı Devleti sınırları içerisinde bulunan Arap ülkeleri İngiliz ve Fransızlar arasında paylaştırılıp manda altına alınacak.
- İç güvenliği sağlamak amacıyla sadece 50 bin civarında asker bulunacak.
- Kapitülasyonlardan bütün devletler içeriği genişletilmek suretiyle faydalanacak.
- Osmanlı anlaşma koşullarına uymaz ve azınlık haklarına riayet etmezse İstanbul Türklerden alınacak.
- Azınlıklara Türklerden daha fazla hak tanınacak, Türk vatandaşlığından çıkmak koşuluyla Türklerde bu haklardan yararlanacak.
- Karataş Burnu'ndan başlamak suretiyle Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin dışta bırakarak Irak sınırına katılacak.
-Türk parasının cins ve miktarını belirleyecek ve bu komisyonun onayı olmadıkça Osmanlı Devleti iç ve dış borç alamayacak.
- Osmanlı donanması sınırlı olacak, askeri uçak bulunmayacak. Türk Silahlı Kuvvetleri, Müttefik komisyonlarının kontrolünde olacak.
Osmanlı devletinin imzaladığı son anlaşma olan Sevr Anlaşması devleti fiilen sona erdirmişti.
Bu maddeler yazılı önde görülenler, diğer gizli maddelerde eklenince tam bir sömürge ülkesi haline dönüyoruz, ülkede ortada zaten yok.
Dinimiz, bayrağımız, vatanımız, egemenliğiz bitmiş, isimlerimiz tom-jerry olmuş, üçüncü sınıf insan muamelesi görüyor olacaktık.
Şimdi yazılan maddelerden vazgeçmiş olabilirler mi Sizce ? Mümkün mü?
Hayır hayır, hain planlar devam ediyor. Düşman uyumuyor, saldırıyor, bölgemizde planlarını uyguluyor.
Direniyoruz, geri püskürtmeye çalışıyoruz, kendi hedeflerimizi, güvenliğimizi, geleceğimizi, garanti altına almaya çalışıyoruz. Bu sefer taşeron terör örgütleri önde ağababaları arkada.
Yine en sevdiğim söz devreye giriyor 'Başaramayacaksınız'
Fırat Kalkanı Harekatı'nda Hakk'ın rahmetine kavuşan Samsunlu şehidimiz Hasan Kavuz, Çarşamba ilçesinde gözyaşları arasında toprağa verildi. Şehidimize Allah'tan Rahmet kederli ailesine başsağlığı diliyorum.