Her şey ‘Hey Maykıl’la (Michael) başladı.
Olmaz dendi birileri çıkıp, ‘Ülkemizi geri götürmeyin’ dedi.
Geri gitmek nasıl oluyor?
Eğitim denilince aklımıza neden sadece okullardaki eğitim geliyor.
Ya aile, toplum eğitimi.
Gençlerimiz yetişiyor, büyüyor.
Büyüyor da nasıl?
Devir değişti, tek tuş artık sanal ortamda her şeye ulaşılabiliyor. Yaşam değişiyor. Özümüzden, kültürümüzden, örf ve ananelerimizden gittikçe uzaklaşıyoruz.
Ne alaka öyle ya…
Gençlerimizin büyük bir kısmı ne yazık ki, gittikçe hırçınlaşıyor ne davranışının, ne ağzının, ne bedeninin ayarını tutturabiliyor.
Çocuk yetiştirmek, birey yetiştirmek gün geçtikçe daha da zorlaşıyor.
Burada hepimize büyük görevler düşüyor.
Yüzyıl değişiyor, insan çöküyor.
Nedeni çok… Yozlaşma, teknoloji, sanal ortam, aile, deformasyon, özenti vs…
Gençlerimiz, çocuklarımız bizim umudumuz, geleceğimiz.
Birileri gençler için iyi bir şeyler yapmaya çalışır, gericilik çığlıkları yükselir.
Oysaki geleceğimizin kararmaması için bir şeyler yapılmalıydı.
Maykıl (Michael) mantığı geldi içimize girdi.
Hem gelişmemizi etkiledi, hem de bizi yozlaştırdı.
Bu konu nereden çıktı.
Samsun Valisi İbrahim Şahin, düzenlenen bir toplantıda çok önemli bir noktaya dikkat çekiyor, üzülüyor.
Sosyal medya üzerinden gençlerin kendisine attığı mesajlardan ve kullanılan üsluptan dert yakınıyor.
Bilgisayara özgü kısaltılmış küfürlerin dahi eklendiğini söyleyen bir Vali. Şehrin en üst idari amiri.
Kar yağışıyla ilgili bir konuya örnek veren Vali Şahin, değerler eğitimine değinip şunları söylüyor, “Dışarıda ufak ufak kar atıştırıyor. Dünden beri öğrenciler sosyal medyadan beni bombardımana tutuyor. Fakat kullandıkları jargon, kaba tabirle hiç okula gitmeyecek, insanlara bile yakışmayacak tarzda. Bilgisayara özgü kısaltılmış küfürleri de ekliyorlar. Şaşkınlıkla onları takip ediyorum ve üzülüyorum. Öğrencilerimiz okula gitmek istemiyorlar. Sınıflarımız son derece sıkıcı. Bunu bizim tersine dönüştürmemiz gerekiyor.”
Aslında bu sosyal medya üzerinden ne yazık ki, günlük yaşamada yansıyan herkesin karşılaştığı acı bir durum.
Bende merak ettim, gerçekten doğrumu.
Aman Allahım, Vali bey haklı ve sabırlı.
Hiç ağıza günlük yaşamda dahi alınmayacak kelimeleri gencecik, pırlanta gibi gençler Vali beyi etiketleyerek yazmışlar. Profilinde paylaşımlarda bulunmuşlar.
Yıllar önce başlayan ‘Hey Maykıl (Michael) versene borç, olmaz Maykıl bende de yok’ yozlaşması tavan yapmış.
Okuduğum mesajlar dehşet.
Böyle bir toplum gençlik olmamalıyız, olamayız.
Vali beyin dikkat çektiği ‘değerler kavramı’ çok önemli.
Değerlerimizi yitirirsek, daha kötü sonuçlar bizi bekliyor.
Biz ne batılıyız, ne gericiyiz. Sadece örfümüzle, adetlerimizle, bütünlüğümüzle, inancımızla, ahlakımızla, birlik ve beraberliğimizle ayakta kalan şanlı bir milletiz.
Şuan ‘Yeni nesil gençlik’ ifadesinin içerisi doğru bir şekilde sağlam temellerle oluşturulması için büyük bir mücadele veriliyor.
Bunun içi boş kalırsa, sonuçlar ortada…
Bu Maykıl zihniyeti hepimizi yakacak…